Dün geceki MET Gala'da Lupita Nyong'o, Rihanna ve Billie Eilish gibi isimler Amerikan modasını kutlamak için kırmızı halıyı süsledi, ancak asıl dikkatleri çeken açılış şovuydu.
Bu yılki MET Gala'nın teması In America: A Lexicon of Fashion idi ve aktörler, şarkıcılar, politikacılar ve etkileyicilerin Amerikan moda tarihine saygılarını sundukları görüldü.
Dikkate değer kıyafetler arasında Nikkie de Jager'ın (NikkieTutorials) trans aktivist Marsha P. Johnson'a övgüsü, Lil Nas X'in birden fazla kıyafeti değiştirerek altın deri bir body ve Yara Shahidi'nin Hollywood yıldızı Josephine Baker'dan ilham alan mücevherli elbisesi yer alıyor.
Ancak, bu yılki açılış şovu fantastik kıyafetlerin (ve pek de iyi gitmeyenlerin) ötesinde, Amerika ve Amerikalı olma kavramını yeniden çerçevelemeyi amaçlıyordu.
İzleyiciler başlangıçta vatansever kırmızı, beyaz ve maviden oluşan bir kuşak takan ve 'Kim Amerikalı Olabilir?' sorusuyla görüntülenen bir model tarafından karşılandı.
Kanat, farklı kültürlerin sözde 'karıştırma kabı' olarak adlandırılan Amerika'da aidiyet, kimlik ve vatandaşlığı çevreleyen çağdaş ve tartışmalı soruları yansıtıyor.
Gösterideki sergilerin %40'ından fazlası, Nepal mirasından kanat tasarımcısı Prabal Gurung da dahil olmak üzere Kostüm Enstitüsü'nün önceki tüm topluluk gösterilerinden daha yüksek olan renk tasarımcıları tarafından yapıldı.
Küratör Andrew Bolton, 'Amerikan modası, siyasi ve sosyal meselelerle meşguliyet tarafından yönlendirilen bir rönesans geçiriyor.'
Modada ve ırk, cinsiyet ve 'vücut' etrafında 'kapsayıcılık' konusundaki konuşmalarda başı çekenlerin 'genç tasarımcılar' olduğunu söylüyor.
Bolton, Avrupa'nın büyük moda evlerini hedeflemek yerine, bu yeni tasarımcı dalgasının modaya 'değerler ve topluluk'tan kaynaklanan bir şekilde etik olarak yaklaştığına inanıyor.
Bu duygular doğrultusunda, defile modanın büyük isimlerine bir tekel vermedi - podyumdaki neredeyse her tasarımcıya sadece bir parça verildi.
Gösteri birden fazla yönden yenilikçiydi; Parçalar on yılda, trendde veya tasarımcıda organize edilmek yerine duygulara göre düzenlendi.